Veri sahipliği ve provenans
Veri yönetiminin planlanması bölümünde de belirtildiği gibi verinin sahibinin kim olduğu sorusunun cevabı veri yönetim politikalarında mutlaka yer alması gereken en önemli unsurlardan biridir. Her ne kadar yaygın kanı veri sahibinin veriyi üreten kişi veya kuruluşlar olması ise de veri sahipliği konusunun farklı boyutları vardır. Bu gibi karmaşaları önlemek için verinin sahibinin kim olduğu veri yönetim politikasında mutlaka açıkça belirtilmelidir. Bazı fon sağlayıcı kuruluşlar projeler kapsamında toplanan tüm verinin sahibinin kendileri olduğunu politikalarında açıkça belirtmişlerdir. Örneğin, Minnesota Üniversitesi veri yönetim politikasında üniversite çalışmaları kapsamında oluşturulan veya edinilen ve üniversite kaynakları kullanılarak elde edilen verilerin sahibinin üniversite olduğunu açıkça ifade etmektedir [1]. Delft Teknik Üniversitesi de tüm çalışanlarına araştırma projelerinin çok erken aşamalarında veri sahipliği ile ilgili sorunların çözülmesini tavsiye etmektedir [2]. Bu üniversitede de benzer şekilde üniversitenin çalışanları veya öğrencilerinin ürettiği veriler üniversiteye ait olarak tanımlanmıştır.
Veri sahipliği her ne kadar günümüzde hala tartışmalı bir konu olsa da henüz 90’ların başında yayınlanan “Ownership of research data” başlıklı makalede [3] verinin sahibinin çalışanlar değil bu çalışanların görev yaptıkları kurumlar olduğu ve sahiplik haklarının kurumların prosedür ve politikalarına bağlı olduğu belirtilmiştir. Aradan geçen 30 yıla yakın sürede bu konu hala tartışılmaya devam etmektedir ancak tartışmaların en aza indirilmesinin yegane yolu kurumlar veya fon sağlayıcıların veri sahipliği konusunda politika maddesine sahip olmalarıdır.
Veri sahipliği politikaları
Detayları iyi kurgulanmamış ve denetimi düşük veri politikaları veri bütünlüğünden ödün verme riskini doğurabilir. Araştırma başlamadan önce ilgili tüm tarafların onayladığı haklar, yükümlülükler, beklentiler ve rollerin belirlenmesi önemlidir. Aşağıda veri sahipliği politikalarının oluşturulmasını garanti eden bazı senaryolar yer almaktadır [4]:
- Akademik bir kurum ve sanayi kuruluşu arasında (Kamu / Özel sektör): Akademik personel tarafından yürütülen ancak kurumsal sponsorlar tarafından finanse edilen araştırmalardan kaynaklanan potansiyel faydaların paylaşımını ifade eder. Kamu mülkiyeti ve özel ilişkilerin başlarında planlanmamış veri sahipliği konusu akademik kurumlar ile endüstriyel sponsorların haklarıyla ilgili tartışmalara yol açabilir [5].
- Akademik bir kurum ile araştırmacı personel arasında: Araştırma fonları kişilere değil kurumlara tahsis edilir [6]. Bu bağlamda fonu alanlar olarak ilgili kurumlar bütçeler, yönetmeliklere uyumluluk ve veri yönetimi gibi bir dizi faaliyetin denetlenmesi konusunda sorumluluk sahibidir. Bu sorumlulukların yerine getirilebilmesi için de fonlarla toplanan veriler üzerinde mülkiyet haklarını talep edebilir. Bu sebeple çalışanların ürettikleri verilerin sahipliğine ilişkin politikaların oluşturulması önemlidir.
- Araştırmacılar arasında: Kurum içinde ya da kurumlar arasında gerçekleşen iş birlikleri için geçerlidir. İş birlikleri ister aynı fakültenin çalışanları, öğrenciler veya personel arasında oldun, bütün taraflar veriler toplanmadan önce bu verilerin nasıl dağıtılacağını ve paylaşacağını öğrenmelidir.
- Yazarlar ve dergiler arasında: Telif hakkı ihlali olasılığını azaltmak için bazı yayıncılar makale sunuşu sırasında dergiye telif hakkı devri yapılmasını isteyebilir. Yazarlar bu telif devir formlarında makaleleri ile ilgili hangi haklarını dergilere devrettikleri konusunda bilinçli olmalıdır.
Provenans
Provenans tarihsel bir nesnenin mülkiyetinin, sorumluluğunun veya bulunduğu yerin kronolojisidir [7]. Veri provenansı terimi ise bir veri parçasının kaynağını (bir veri tabanında, bir belgede veya bir kurumsal arşivde) ve bulunduğu yere nasıl ve niçin geldiğini açıklayan bir kayıt iznini ifade eder [8]. Örneğin, moleküler biyoloji gibi bir uygulamada kamuya açık veri tabanlarından çok sayıda veri elde edilir. Ancak bunların sadece belirli bir bölümü bazı dönüşümlerden sonra halka açık veri tabanlarına yerleştirilir. Bir provenans kaydı her veri parçası için gerçekleşen tüm değişimleri kayıt altında tutacaktır. Araştırmacılar hipotezler, deneyler veya bu deneylerin ilk analizleri için lab defterleri kullanırlar. Günümüzde bu lab defterlerinin daha pratik halini veri provenansı karşılamaktadır [7].
Kaynakça
[1] University of Minnesota University Policy Library. (2019). Research data management: archiving, ownership, retention, security, storage and transfer. Erişim adresi: https://policy.umn.edu/research/researchdata
[2] TUDelft. Data ownership. Erişim adresi: https://www.tudelft.nl/en/library/research-data-management/r/plan/data-ownership
[3] Fishbein, E. (1991). Ownership of research data. Academic Medicine, 66(3), 129-133. Erişim adresi: https://insights.ovid.com/pubmed?pmid=1997022
[4] The Office of Research Integrity. Responsible conduct in data management: Data ownership. Erişim adresi: https://ori.hhs.gov/education/products/n_illinois_u/datamanagement/dotopic.html
[5] Foote, M. (2003). Review of current authorship guidelines and controversy regarding publication of clinical trial data. Biotechnology Annual Review, 9, 303-313. Doi: 10.1016/S1387-2656(03)09009-4
[6] Steneck, N.H. (2007). ORI introduction to responsible conduct of research. Washington DC: US Department of Health and Human Services. Erişim adresi: https://ori.hhs.gov/sites/default/files/2018-04/rcrintro.pdf
[7] Vrije Universiteit Amsterdam LibGuides. (2018). Research data management: Data provenance. Erişim adresi: http://libguides.vu.nl/researchdata/data-provenance
[8] Gupta, A. (2009). Data provenance. Encyclopedia of Database Systems içinde. Doi: 10.1007/978-0-387-39940-9_1305