Nedir?

Yayınlara açık erişim, makaleler ve kitaplar gibi araştırma çıktılarına herhangi bir kullanıcı tarafından ücretsiz ve (belirli platformlara zorunlu kayıt veya giriş yapma gibi) herhangi bir teknik engel olmaksızın çevrimiçi erişimi ifade eder. En azından bu tür yayınlar çevrimiçi olarak okunabilir, indirilebilir ve yazdırılabilir. İdeal olanı, kopyalama, dağıtma, arama, bağlantı verme, tarama (crawl) ve madenleme gibi ek hakların da sağlanmasıdır. Açık erişim, birbirini dışlamayan iki ana yolla gerçekleştirilebilir:

  • Yeşil Açık Erişim (kendi kendine arşivleme): Yayımlanmış çalışma ya da çalışmanın hakem değerlendirmesinden geçmiş ve yayın için kabul edilmiş son sürümü çevrimiçi bir havuzda yazar ya da bir temsilcisi tarafından serbestçe ve açık bir şekilde erişilebilir hale getirilmektedir. Bazı yayıncılar açık erişimin yalnızca belli bir ambargo süresi geçtikten sonra gerçekleştirilmesini talep eder. Bu ambargo süresi birkaç ay ile birkaç yıl arasında sürebilir. Bir havuzda depolanan amborgolu yayınlar için, genellikle en azından üst verilere açık olarak erişilmektedir.

  • Altın Açık Erişim (Açık erişim yayıncılık): Yayımlanmış çalışma, yayıncı tarafından yayımlanmasını hemen takiben açık erişim olarak kullanıma sunulur. En yaygın iş modeli yazarlar tarafından yapılan (yaygın olarak APC – makale işlem ücreti – ya da BPC – kitap işlem ücreti olarak adlandırılan) bir defalık ödemelere dayanmaktadır. Açık erişim içeriğin, özellikle dergiler, konferans bildirileri ve kitapları bağlamında abonelik ve satın alma gerektiren içerikle birleştirilmesine hibrid açık erişim denmektedir.

Gerekçe

Araştırma sonuçlarını yaymanın en bilinen yollarından biri bir yayın (manuscript) hazırlayıp bunu bir dergide, konferans bildirileri kitabında ya da kitapta yayımlamaktır. Uzun yıllar boyunca bu yayınlar, bir abonelik ücreti ya da bireysel bir ödeme ile erişime sunuldu. Ancak 21. yüzyılın başında net bir hedefi olan yeni bir hareket ortaya çıktı: tüm araştırma sonuçlarını herhangi bir kısıtlama olmaksızın herkese açık hale getirmek. Bu hareket açık erişim adını aldı ve nihai hedefine ulaşlmak için iki başlangıç stratejisi oluşturdu. İlk strateji, hakemli dergi makalelerini açık dijital havuzlarda depolamaları için akademisyenlere yardım ve araçları sağlamaktı. İkincisi, yayımladıkları tüm makalelere kalıcı olarak açık erişim sağlamak için telif hakkı ve diğer araçları kullanan yeni nesil dergileri faaliyete geçirmekti. İlk stratejinin bir sonucu olarak kendi kendine arşivleme pratiklerini görüyoruz: araştırmacılar yayınlarını kurumsal ya da konu odaklı havuzlarda depoluyor ve yayıyorlar. İkinci stratejinin bir sonucu olarak ise okuyuculara ücretsiz erişim sağlayan ve içeriklerinin neredeyse hiçbir kısıtlama olmaksızın yeniden kullanılmasına izin veren açık erişim dergilerin ortaya çıkarıldığı gördük.

2002 yılında Budapeşte Açık Erişim Girişimi kapsamında oluşturulan bu iki stratejinin ötesinde, yeni yayımlama/dağıtım yöntemlerinin geliştiğini gördük. Bunlar arasında, kurumsal depolar/havuzlar ve ön baskı (preprint) sunucuları aracılığıyla ön baskıların yayınlanması da var. Ön baskılar fen bilimlerinde yaygın olarak kullanılmakta ve yeni yeni yaşam bilimleri ve diğer alanlarda da görülmektedir. Ön baskılar hakem değerlendirmesinden geçmemiş ancak ilk aşamasındaki bütünsel bir bilimsel yayın olarak düşünülmektedir. Bazı ön baskı sunucuları, açık hakem değerlendirmesi hizmeti ve ilk yayının hakem değerlendirmesi sonrası yeni sürümlerini yükleme imkanı sunmaktadır. Açık hakem değerlendirme süreçlerinin ön baskı sunucularında yer alması yönelimini takiben, Wellcome Trust ya da Bill ve Melinda Gates Vakfı gibi fon sağlayıcılar tarafından desteklenen yeni yayın platformlarının geliştirildiğini gördük. Avrupa Komisyonu dahi Ufuk 2020 destekli projeler için bir yayın platformu oluşturmayı planlamaktadır.

Bir derginin ya da yayın platformunun seçimi, araştırma sonuçlarına erişimi ve bunların kullanılabilirliğini etkileyebilir. Araştırmacıların bulgularını nerede, ne zaman ve nasıl yayınlayacaklarına karar verirken birçok seçenekleri vardır. Gelecekteki sorunlardan kaçınmak için tüm sonuçları bilmek mühimdir.

Açık erişim dergileri ile ilgili birçok iş modelinin ortaya çıkması, araştırmacıların nerede yayın yapacaklarına karar verirken birçok yanlış anlama ve belirsizlik yaratmaktadır. Ayrıca, ödeme duvarlı dergiler, nerede ve nasıl yayınlanacağına karar verirken daha fazla karmaşıklık getiren, hibrid model olarak adlandırılan bireysek açık erişim modelleri sunmaktadır.

Kendi kendine arşivleme konusunda, bir yayının bir havuzda depolanabileceği sürüm ve bu sürüme herkes tarafından ne zaman erişilebileceği ile ilgili yayıncıların farklı gerekliliklerinin olması araştırmacıların kafasını karıştırmaktadır. Tam metne herkesin erişimindeki bu gecikme genellikle ambargo süresi olarak adlandırılmakta ve tüm dergiler için aynı olmamaktadır. Araştırmacıları için bir açık erişim havuzu sağlayan kurumlar, tüm bu yayıncı gereksinimlerini dikkate alarak kendi kendine arşivleme uygulamalarını kolaylaştırmalıdır.

Öğrenme hedefleri

  1. Bir araştırmacının bir yayının nerede yayınlayacağına karar verirken, fon sağlayıcı gerekliliklerini de içeren farklı seçenekleri öğrenmek.

  2. Bir yayının hakem değerlendirmesi öncesi, örneğin bir ön baskı sunucusunda, yayınlanıp yayınlanmayacağına karar verebilmek. Kursiyerler, kendi disiplinlerine/dergi politikalarına göre hangi seçeneklere sahip olduklarını nasıl belirleyeceklerini ve sonrasında bunun hakemli bir dergide nihai yayını tehlikeye atabilecek sonuçlarının olup olmayacağını öğreneklerdir.

  3. Kursiyerler, özellikle ön baskı halindeki bir yayını gönderirken, hakemli dergilerin politikaları arasındaki farklılıkları nasıl keşfedeceklerini öğreneceklerdir. Gönderim/yayın için ücret gerektirenler ve hangi lisansları kullandıkları gibi açık erişim dergiler arasındaki farkları öğreneceklerdir.

  4. Kursiyerler, gelecekte bir havuzda kendi kendine arşivleme için ödeme duvarlı dergilerde yayın yapmanın etkileri ile sürüm ve ambargo konusundaki yayıncı gereksinimleri hakkında bilgi edineceklerdir. Kursiyerler aynı zamanda hibrid açık erişim dergiler hakkında bilgi edineceklerdir.

  5. Kursiyerler, bazı disiplinler için temel yayımlama ortamı olması dolayısıyla, (dinleyici kitlesine bağlı olarak tercihen) kitap yayımlama konusundaki açık erişim fırsatlarını öğreneceklerdir.

  6. Kursiyerler açık erişim dergiler tarafından kullanılan farklı iş modelleri ve gerekli olursa yayın desteği sağlama konusundaki fırsatlar ile ilgili bilgi sahibi olacaklardır.

Temel unsurlar


Bilgi

Havuzlar (repositories) ve kendi kendine arşivleme

2018 başında araştırmacıların yayınlarını kendi kendilerine arşivlemeleri için Registry of Open Access Repositories (Açık Erişim Havuzları Veri Tabanı) platformuna kayıtlı havuz sayısı 4600'den fazladır. Bu listede kurumsal havuzlar, konu odaklı ya da tematik havuzlar ve harmanlayıcı yapıdaki havuzlar bulunmaktadır. İlki, kendi araştırmacılarına çalışmalarını ve araştırma çıktılarını arşivleyecekleri ve açık bir biçimde paylaşacakları bir ortam sunmak üzere genellikle araştırma yapan kurumlar tarafından yönetilmektedir. Konu odaklı havuzlar genellikle araştırma toplulukları tarafından yönetilmekte ve içeriğin büyük kısmı belli bir disiplinle ilişkili olmaktadır. Son olarak, harmanlayıcı yapıdaki havuzlar genel arama yapmak ve bir diğer ek hizmet sunmak üzere farklı havuzlardaki içeriği birleştirmektedir. Daha fazla görünürlüğün sağlanması için bir havuzun harmanlanması önem teşkil eder. Bu amaçla, havuz yöneticilerinin üst verilerin kullanımı ve değerlerine ilişkin standart yönergeleri takip etmeleri gerekmektedir. Ayrıca, keşfedilebilirliği artırmak için kurumsal havuzların diğer veri tabanları ile bağlantısı kurulabilir, örneğin PubMed kayıtlarına, linkout project ile bağlantı yapma olanağını sunmaktadır. Havuzlar, orijinal kaynağa erişimin mümkün olmadığı durumlarda bilimsel yayınlara erişim için her daim bir alternatif olarak görülmüştür. Bu alternatifi kolaylaştırmak üzere, halihazırda Unpaywall gibi tarayıcı uzantıları bulunmaktadır.

Araştırmacılar, araştırma sonuçlarını yayınlamak üzere bir dergi seçerken, telif haklarının devrine ilişkin dergi politikasını okumalıdır. Birçok dergi hala yayın için yazarın tüm haklarını devretmesini talep etmektedir. Bu hakların devri, geçerli yasanın izin verdiğinin ötesinde ve halihazırda verilmiş bazı kullanım hakları olmadıkça, yazarların kendi çalışmalarının yeniden kullanımı için izin almaları gerektiği anlamına gelmektedir. Sözü geçen kullanım hakları arasında, öğretim amaçlı ve meslektaşlarla paylaşım için kullanım ile özellikle yayınların havuzlarda kendi kendine arşivlemesini sağlayacak kullanımı bulabiliriz. Bazı durumlarda, aynı yayıncıya ait tüm dergiler için ortak bir politika olmakta ancak genelde, özellikle de dergi bir bilimsel topluluk tarafından yayımlanıyorsa, dergilerin kendi politikaları bulunmaktadır. Kendi kendine arşivleme koşullarına ilişkin olarak iki temel konunun netleştirilmesi şarttır: yayının depolanabilecek sürümü ve yayına ne zaman herkes tarafından erişilebileceği.

Sürümle ilgili olarak, bazı dergiler kendilerine gönderilen ve ön baskı olarak bilinen yayın sürümünün paylaşımına ve nihai makale yayımlandıktan sonra hakem denetiminden geçmiş bir sürüm ile değiştirilmesine izin verir. Araştırma sonuçlarına erişimi gerektiren politikaların artması nedeniyle, birçok dergi yayının kabul edilmiş, yazar kopyası ya da postprint olarak da bilinen sürümünün depolanmasına izin verir. Bu sürüm, hakem değerlendirme süreci tamamlandıktan sonraki son metindir, ancak yayının şekilsel olarak nihai düzeni değildir. Son olarak bazı dergiler, araştırmacıların, yayıncı kopyası olarak da bilinen yayımlanmış son sürümü depolamalarına izin verir.

Yayının herkes tarafından erişilebilir hale getirilme zamanıyla ilgili olarak, birçok dergi orijinal yayının çıkışı itibariyle bir süre belirler: 0 ile 60 ay arasında değişebilen ambargo süresi. Bazı dergiler sürüme bağlı olarak ambargo sürelerini kapsama alabilir ya da hariç tutabilir. Örneğin, kabul edilmiş sürüm yayın sonrası herkese açılabilir ancak yayıncı kopyası için 12 ay beklenmelidir.

Açık erişim yayıncılık

Açık erişim dergilerin sayısı son yıllarda artmış ve bulgularını nerede yayınlayacaklarına karar verme aşamasındaki araştırmacılar için gerçek bir seçenek haline gelmiştir. Directory of Open Access Journals (Açık Erişimli Dergiler Rehberi) (DOAJ) platformuna göre, mevcut açık erişim dergi sayısı 11.000'in üzerindedir. Yine de, açık erişimli bir derginin içeriğine ücretsiz erişim sağlaması ve aynı zamanda yeniden kullanılabilirliğe izin vermek için bu içeriği lisanslaması gerektiğini belirtmek önemlidir. Hiçbir yasal uyarı yasal olarak "tüm hakları saklıdır" şeklinde anlaşılmamalıdır. Açık erişim dergi tanımı, iş modeli ile ilgili herhangi bir koşul içermese de, bu dergiler yaygın olarak yayın yapmak için ödeme yapılması gereken dergiler olarak bilinmektedir. Bu yanılgı, en başarılı dergiler ile en yüksek etkiye sahip dergilerin bu modeli benimsemesinden kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, yakın tarihli bir araştırma, DOAJ'a kayıtlı dergilerin çoğunun yayın için herhnagi bir ücret talep etmediğini göstermektedir (Veriye buradan erişebilirsiniz).

Halihazırda birçok ödeme duvarlı dergi, makalenin hakem değerlendirmesi sonrası kabul edilmesinin ardından araştırmacıya bireysel açık erişim seçenekleri sunmaktadır. Bu seçenekler arasında ücretsiz içerik lisansı altında yayın ve yayınlanmasının hemen ardından herkese ücretsiz erişim sağlanması da vardır. Bir derginin aynı sayısında okuyucular açık erişimli ve ödeme duvarlı yazıları bulabileceklerinden, bu model yaygın olarak hibrid model olarak bilinmektedir. Yayıncılar genellikle erişime açık olacak yazılar için ücret talep ederler. Son çalışmalar, hibrid dergilerdeki açık erişim ücretlerin tamamıyla açık erişimli dergilerdeki ortalama makale işlem ücretinden yüksek olduğunu göstermiştir (Jahn ve Tullney 2016). Araştırmacıların hibrid modeli seçme nedenlerinden biri, özellikle araştırma sonuçlarına hemen veya kısa ambargo sürelerinin sonunda herkesin erişimini gerektiren fon sağlayıcıların bazı politika gerekliliklerini yerine getirmektir.

Bazı fon sağlayıcılar, hibe alanlara çıktıları yayınlayacakları bir yer sağlamak için kendi yayın platformlarını oluşturmuşlardır. Genel olarak, bu platformlarda yayın yapmanın maliyeti 1000 € olup, tüm materyaller bir CC BY lisansı altında yayınlanmaktadır. Bu yayınlar makaleler ile sınırlı değildir, araştırmacılar, örneğin veri ve yazılımlara da yer verebilirler. Öncesinde bir hakem değerlendirme süreci yoktur ve bu nedenle araştırmacılar, formatı kontrol etmek amacıyla sınırlı bir editoryal incelemeden geçen ancak içeriğin değerlendirilmediği bir doküman yayınlarlar. Hakem değerlendirmesi herkesin makaleyi kimin yazdığını ve makale ile ilgili yorumları görebileceği şeffaf bir biçimde yapılır. Açık hakem değerlendirmesi sonrası, yazarlar makalelerinin değerlendirmeler doğrultusunda güncellenmmiş sürümlerini yükleyebilirler.

Bazı disiplinler sonuçları yayınlamak için, örneğin kitaplar gibi dergilerden farklı formatları kullanmayı tercih ederler. Başlangıçta yayıncılar, araştırmacıların bir kitabın tamamını ve hatta bir bölümünü kendi kendine arşivlemelerine izin vermek konusunda çok isteksizdiler. Ancak bazı yayıncılar bunu kolaylaştıracak politikalar benimsemeye başlamıştır. Diğer taraftan, bazı üniversite yayınevleri içeriklerinin, özellikle de monografların görünürlüğünü artırmak için yayın modellerini açık erişime kaydırmıştır. Bu değişiklik, monograflar için yapılan bazı harcamaların kütüphane bütçelerindeki kısıtlamalar nedeniyle kesintiye uğramasına bir cevap olarak açıklanabilir. Açık erişim üniversite yayınevleri için yaygın bir model, PDF formatında ücretsiz bir sürüm sağlamak ve basılı ya da epub sürümlerini satmaktır (örnek olarak bkz. UCL). Ayrıca Directory of Open Access Books (Açık Erişimli Kitaplar Rehberi) platformunun oluşturulması, bu kitapların keşfedilebilirliğini artırmıştır. Diğer dergi girişimlerine benzer şekilde, açık erişimli monograflar oluşturmak üzere ortak bir fon yaratmak için biraraya gelinen Knowledge Unlatched gibi bazı projeler ortaya çıkmıştır.

Beceriler

  • Ön baskı göndermek için disiplininize uygun bir havuz ya da sunucu seçmek,

  • Özellikle depolamaya izin verilen sürüm ve ambargo süresi olmak üzere, yayıncı tarafından belirlenen olası kısıtlamaların farkında olarak, bir yayını, kurumsal ya da konu tabanlı uygun bir havuzda kendi kendine arşivlemek,

  • Açık erişimli dergiler ve yayın platformları için mevcut seçenekler arasından seçim yapmak,

  • Eğer gerekirse, açık erişimli dergilerde yayın yapmak için fon veya destek bulmak.

Sorular, engeller ve yaygın yanlış anlamalar

S: "Çalışmamı ön baskı olarak yayınlarsam, kabullenilmeyecek - yalnızca hakemli bir dergi makalesi ile itibar kazanacağım."

C: Birçok fon sağlayıcı, politikalarında ön baskı yayıncılığının artan varlığını kabul ediyor: Howard Hughes Medical Institute (HHMI), Wellcome Trust, Medical Research Council (UK) ve National Institutes of Health (NIH) araştırmacıların hibe başvurularında ve raporlarında kendi ön baskılarına atıf yapabilmelerine izin veren politikalarını duyurmuştur (Luther 2017). Ayrıca ön baskılar, sonuçların önceliğini belirlemeye yardımcı olur ve daha sonraki bir hakemli makalenin etkisini - ve atıf sayısını - artırmaya yardımcı olabilir (McKiernan 2016).

Hala yayımlanmış son sürüm dışındaki bir sürümü yayınlama konusunda isteksiz bazı araştırmacılar vardır. Bu araştırmacıları, bir telif devir formunu imzaladıklarındaki telif hakkı sonuçları konusunda bilgilendirmek önem taşımaktadır.

Açık erişimli bir dergiyi yayın yapmak içim mutlaka ödeme yapılması gereken bir dergi olarak anlama yanılgısından kaçının. Yazar-öder (Author-pay) modeli, açık erişim dergiler için varolan iş modellerinden yalnızca biridir. Yayın ücreti talep etmeyen dergilerin sayısı ile ilgili verileri gösterebilirsiniz (örneğin, 31 Haziran 2018 itibariyle listelenen 11.001 açık erişimli derginin %71'inde yayın ücreti olmadığı DOAJ tarafından raporlanmıştır). SCOAP3 GirişimiLingOA projesi ya da Open Library of Humanities (İnsani Bilimler Açık Kütüphanesi) gibi diğer iş modellerini de göstermek isteyebilirsiniz.

Yayın platformlarının kullanımının araştırma değerlendirme, hakem değerlendirme süreci ve yayıncıların rolü üzerinde etkileri vardır. Hala dergi ölçevlerine dayanan birçok araştırma değerlendirmesi söz konusudur ve dolayısıyla bu yeni yayınlama şekli bu değerlendirmelere meydan okumaktadır. Ayrıca hakem değerlendirmesinin tamamıyla şeffaf olması, okuyucuların hakemleri belirlenmesine ve yazının farklı sürümlerini takip etmesine olanak tanır. Son olarak, eğer bu platformlar sonuçları yayınlamak için ortak bir araç haline gelirse, yayıncıların bilimsel iletişim sürecindeki rollerini yeniden tanımlamaları gerekecektir.

Hibrid model çok tartışmalıdır ve maliyetler, olası çifte kazanç (double-dipping) ve lisans kullanımı (ya da yetersizliği) konusunda birçok soruyu gündeme getirebilmektedir.

Max Planck Derneği (Max Planck Society) tarafından önerilen OA2020 global alliance (AE2020 küresel ittifak) gibi bazı dengeleme (offsetting) modellerini veya geçiş projelerini sunarak bilimsel iletişimin geleceğini tartışabilirsiniz.

Öğrenme çıktıları

  1. Kursiyerler, bu seçimin sonuçlarını ve etkilerini açıklayacak şekilde araştırma makalelerini nerede yayınlayacaklarını seçebileceklerdir.

  2. Kursiyerler, ilgili web sitesinde veya Sherpa/RomeoDulcinea ve Heloïse gibi genel bilgi sağlayan portalların herhangi birinde bulunan bilgilere dayanarak yayın yapmak istedikleri derginin kendi kendine arşivleme politikasını bulabileceklerdir.

  3. Yeni bir açık erişimli dergi kurmak isteyen kursiyerler, derginin kendi kendine arşivleme politikasını, lisanslama ve iş modelini belirleyebileceklerdir.

  4. Açık erişim havuzlarını yöneten kursiyerler, araştırmacıların kendi kendine arşivlemelerine olanak veren araç ve hizmetleri anlatabileceklerdir.

Ek okuma listesi


Last modified: Tuesday, 6 September 2022, 12:06 AM